Teknohigh Editör

Teknohigh Editör

21 Ekim 2024 Pazartesi

Razer, Viper Mini Signature Edition’ın beyaz renk seçeneğini sınırlı adette satışa sunuyor

Razer, Viper Mini Signature Edition’ın beyaz renk seçeneğini sınırlı adette satışa sunuyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oyun dünyasının lider markası Razer, Viper Mini Signature Edition’ın beyaz renk versiyonunu duyurdu. Hem tasarım hem de performans açısından oyun dünyasında yeni bir çığır açan bu sınırlı sayıdaki özel model, estetik ve teknik mükemmeliyeti bir araya getiriyor.

 

Razer, Viper Mini Signature Edition’ın yeni beyaz renk seçeneğini satışa sunuyor. Minimalist beyaz oyun ekipmanı ortamlarına uygun olarak tasarlanan bu ürün, zarafeti ve hafifliğiyle dikkat çekiyor. Beyaz renkli oyun aksesuarlarının giderek popülerleştiği bu dönemde, Viper Mini Signature Edition, şıklık ve performansı bir arada sunarak oyuncular için ideal bir seçenek haline geliyor.

 

Tüy kadar hafif  

Viper Mini Signature Edition, 49 gramdan daha az ağırlığıyla oyun dünyasında benzersiz bir hafiflik sunuyor. Farenin üzerinde yer alan koruyucu kaplama ürünün dayanıklılığını artırıyor. Bu tasarım, Razer’ın oyun aksesuarlarında ileri teknolojiye olan bağlılığını bir kez daha gözler önüne seriyor.

 

Razer PC Oyun Birimi Yöneticisi Barrie Ooi, “Viper Mini Signature Edition Beyaz ile oyun çevre birimlerinde mühendislik ve tasarımda yeni standartlar belirliyoruz. 49 gramın altındaki ağırlığıyla bu sınırlı üretim fare, performans ve estetik açısından yeni bir çıta oluşturuyor” diyerek ürünün hem hafifliği hem de üstün özellikleriyle dikkat çektiğini belirtti.

 

Usta İşçilik, Kusursuz Tasarım

 

Viper Mini Signature Edition Beyaz, magnezyum alaşımlı bir dış iskelete sahip. Bu malzeme, üstün ağırlık-dayanıklılık oranı ile biliniyor ve farenin ultra hafif olmasını sağlarken aynı zamanda dayanıklılığını da garanti ediyor. Her bir fare, CNC işleme gibi karmaşık üretim süreçlerinden geçerek hafiflik ve dayanıklılık dengesini kusursuz bir şekilde sağlıyor. Bu özenli üretim süreci sayesinde, beyaz renkte üretilen farenin işlevselliğinden ödün verilmeden estetik ve teknik mükemmeliyet elde ediliyor.

 

Razer Endüstriyel Tasarım Yöneticisi Charlie Bolton, “Hedefimiz sadece daha hafif bir fare üretmek değildi, aynı zamanda beyaz gibi genellikle fareye ağırlık katan bir rengi kullanarak bu hafifliği korumak da büyük bir zorluktu. Hem işlevselliği hem de estetiği mükemmel bir şekilde birleştirmek için üretim sürecimizi geliştirdik” dedi.

 

Rakipsiz Performans Özellikleri

 

Viper Mini Signature Edition Beyaz, performans açısından da en son teknolojiyi oyuncuların hizmetine sunuyor. Razer’ın Focus Pro 30K Optik Sensörü ve Gen-3 Optik Anahtarları, farenin performansını maksimum düzeye çıkarırken, Razer HyperPolling Teknolojisi ile birlikte kablosuz 8000 Hz yoklama hızı sunuyor. Bu özellikler sayesinde Viper Mini Signature Edition, her oyun türünde hızlı, kesintisiz ve hassas bir performans sağlıyor.

 

Razer’ın bu özel sürümü, sadece teknik özellikleriyle değil, aynı zamanda sunduğu zengin aksesuarlarla da dikkat çekiyor. Ürün kutusunda beyaz renkli Razer HyperPolling Kablosuz Dongle, Corning® Gorilla® Glass 3 fare skate’leri, beyaz mikrofiber temizleme bezi, Razer fare tutma bandı seti ve temizleme pedleri bulunuyor. Bu aksesuarlar, hem kullanıcıların farelerinin uzun ömürlü olmasını sağlıyor hem de oyun deneyimlerini kusursuz hale getiriyor.

Sınırlı üretim 

 

Viper Mini Signature Edition Beyaz, oyun kültürünün zarif yanını takdir eden ve minimalizmden hoşlanan kullanıcılar için tasarlandı. Oyun ya da yaratıcı çalışma alanlarında benzersiz bir parça olarak dikkat çekecek olan bu özel üretim fare, sofistike bir tasarımı teknoloji ile birleştiriyor.

 

Bu modelin benzersizliği ve karmaşık üretim süreci, Viper Mini Signature Edition Beyaz’ın sınırlı sayıda üretilmesine neden oldu. Toplamda yalnızca 13.337 adet üretilecek olan bu özel sürüm, sınırlı sayıda olması nedeniyle oyun dünyasında koleksiyon niteliği taşıyacak.

 

Razer ürünleri ülkemizde, Bilkom kalite ve güvencesiyle satışa sunuluyor.

Devamını Oku

“Atlas Copco Kompresör Tekniği: Türk Sanayisinde Sürdürülebilir Verimlilik ve Enerji Tasarrufu”

“Atlas Copco Kompresör Tekniği: Türk Sanayisinde Sürdürülebilir Verimlilik ve Enerji Tasarrufu”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Atlas Copco Kompresör Tekniği, geliştirdiği teknolojilerle endüstride sürdürülebilirliği ve yeşil dönüşümü odağına alarak, “sürdürülebilir verimlilik” mottosuyla ekonomik, çevresel ve sosyal açıdan sorumlu çözümler yaratmaya odaklanıyor. Türk sanayisinin geleceğinin sürdürülebilir verimlilik ve enerji tasarrufunda olduğunu belirten Atlas Copco Kompresör Tekniği Yağsız Hava Bölüm Müdürü Handan Çilingir, Yeşil Mutabakat Sanayi Planı’nın önemine dikkat çekti.

 

Sanayide enerji kullanımı, son yılların en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Enerjiyi verimli kullanmak, daha az enerji ile daha fazla üretim yapmak ve enerjide maliyetleri düşürmek, KOBİ’lerden büyük fabrikalara kadar herkesin önceliği. Atlas Copco Kompresör Tekniği, yüzde 65’e varan enerji tasarrufu sağlayan kompresör teknolojileriyle enerji verimliliğini artırırken karbon ayak izini düşürmeyi başarıyor. Bu çözümler, çevresel etkileri azaltmanın yanı sıra işletme maliyetlerinde de önemli avantajlar sağlıyor.

 

Atlas Copco Kompresör Tekniği Yağsız Hava Bölüm Müdürü Handan Çilingir, sanayinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak çözümler sunduklarını belirterek, “Enerji verimliliğini merkeze alarak çevresel etkileri minimize eden kompresör teknolojilerimizle sektör standartlarını yeniden tanımlıyoruz. Bu sayede hem ekonomik hem çevresel açıdan sorumlu bir yaklaşımı benimsiyoruz” dedi.

 

Yeşil Mutabakat Sanayi Planı’na Tam Uyum

Avrupa Birliği’nin 2050 yılında sıfır karbon emisyonu hedefi doğrultusunda açıklanan Yeşil Mutabakat Sanayi Planı ile tamamen uyumlu çözümler sunduklarını belirten Çilingir, “Atlas Copco Kompresör Tekniği olarak, geliştirdiğimiz enerji tasarruflu kompresörler, sadece maliyetleri düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda karbon salınımını da önemli ölçüde azaltıyor. Bu ürünlerimiz, enerji verimliliği sağlayarak çevre dostu sanayi uygulamalarına katkı sunuyor” dedi. Çilingir, Yeşil Mutabakat Sanayi Planı’nın 1 Ocak 2026’dan itibaren tüm dünyada uygulanacağını hatırlatarak, “Yeşil dönüşüm için geliştirdiğimiz ürünler, müşterilerimizin çevresel hedeflerine ulaşmalarında önemli rol oynuyor. Enerji verimliliğini önceleyerek geliştirdiğimiz teknolojik ürünler, düşük enerji tüketimi ve yüksek performans sunuyor. Bu ürünlerimiz, müşterilerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarında yardımcı oluyor, geleceği düşünerek hareket ediyoruz” açıklamasında bulundu.

 

Yenilenebilir Enerji ve Geri Dönüşüm

Atlas Copco Kompresör Tekniği, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunu destekleyen çözümleriyle de sanayinin çevresel sorumluluklarını yerine getirmesine önemli katkılar sağlıyor. Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla uyumlu kompresör sistemleri, çevre dostu operasyonları teşvik ederken, enerji şebekelerinde sürdürülebilirliği artırarak işletmelere uzun vadede mali tasarruf avantajları sunuyor. Handan Çilingir, “Kompresörlerimizin kullanım ömrü sona erdiğinde, geri dönüşüm süreçlerini en verimli şekilde yönetiyoruz. Doğal kaynakları koruma çabamız ve çevresel etkinin minimuma indirilmesine yönelik adımlarımız, sürdürülebilir geleceğe olan bağlılığımızın bir göstergesidir” dedi.

 

Ar-Ge’ye 600 Milyon Dolar Yatırım

Handan Çilingir, sadece geçtiğimiz yıl ayırdıkları 600 milyon dolarlık Ar-Ge bütçesi ile inovasyon odaklı çalışmalara verdikleri önemin altını çizerek, “Geliştirdiğimiz teknolojilerle sadece bugün değil, gelecekte de sanayinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacağız. Ayrıca, müşterilerimize sürdürülebilirlik eğitimleri veriyor, çevre dostu uygulamaların yaygınlaşmasına yardımcı oluyoruz. Atlas Copco Kompresör Tekniği, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da yeşil dönüşüm hedefleri doğrultusunda kararlı adımlar atmaya devam edecek. Çevresel sorumluluğu ön planda tutarak, yenilikçi çözümler ve sürdürülebilir uygulamalarla sektörün öncüsü olmayı sürdüreceğiz. Tüm paydaşlarımızla iş birliği içinde, daha temiz ve yeşil bir geleceğe katkıda bulunmayı amaçlıyoruz” açıklamasında bulundu.

Devamını Oku

Gemini Live Artık Türkçe Olarak Kullanılabiliyor

Gemini Live Artık Türkçe Olarak Kullanılabiliyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gemini ile sesli iletişim kurabilmeyi mümkün kılan Gemini Live, artık Türkçe dil desteğiyle de kullanıma sunulmuş durumda.

Gemini Live,  I/O 2024’te duyurduğumuz, Android’de Advanced aboneler için İngilizce olarak Made by Google etkinliğinde kullanıma sunulan ve Türkiye’de de heyecanla kullanılması beklenen ürünler arasındaydı.

Bugün itibariyle Türkçe dil desteğiyle kademeli olarak erişime açılan Gemini Live, önümüzdeki haftalarda tüm kullanıcıların hizmetine sunulacak. Gemini Live yakında 40’tan fazla dili destekleyerek  kullanıcıların Gemini Live deneyimini kendi dillerinde yaşamalarını hedefliyor.

Devamını Oku

Sınırları Aşan Bulutistan, Uzmanlık Ve Kaynakları Birleştirerek “Bakü All Star Projesi” İle Yeni Bir Dönem Başlatıyor

Sınırları Aşan Bulutistan, Uzmanlık Ve Kaynakları Birleştirerek “Bakü All Star Projesi” İle Yeni Bir Dönem Başlatıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gerçekleştirdiği çözüm odaklı çalışmalarla adından söz ettiren Bulutistan, Bakü All Star projesi ile global pazarda hedef büyüttü. Bakü All Star Projesi, Bulutistan’ın iş ortaklarıyla güçlerini birleştirip uzmanlık ve kaynakları bir araya getirerek bölgedeki ihtiyaçlara özel çözümler sunacak. Alanlarında uzman iş ortaklarıyla birlikte, müşterilere tek bir noktadan kesintisiz hizmet sağlanacak All Star modeli, sadece Azerbaycan ile sınırlı kalmayıp, ilerleyen zamanlarda Orta Asya ülkelerinde de uygulanacak.

 

Türkiye’nin en büyük yerli bulut hizmet sağlayıcılarından Bulutistan, gerçekleştirdiği hizmetlerle adından söz ettirmeye devam ediyor. Bulutistan’ın birincil çözüm sağlayıcı olarak yer aldığı, güçlü yerel temsilciliklerle önemli iş ve güç birliği yaptığı Bakü All Star Projesi ile marka, global büyüme stratejine yeni bir adım daha eklemiş oldu.

 

Birçok avantajı beraberinde getiren, Bulutistan ve İş ortakları arasında oluşturulan Bakü All Star iş birliği ağı, uzmanlık ve kaynakları birleştirerek müşterilerin bölgedeki ihtiyaçlarına özel çözümlerin tek bir noktadan kesintisiz sunulmasına olanak sağlıyor.

 

Nuriyev: Bölgede güçlü bir dijital dönüşüm ekosistemi kuracağız

Bakü All Star, Bulutistan’ın çeşitli teknolojik alanlarda faaliyet gösteren 25 iş ortağını kapsıyor. Bu çeşitli ağ, geniş bir ihtiyaç yelpazesine hitap eden kapsamlı çözümler sunmaya olanak tanıyor ve hizmet verilen her pazarın özel taleplerinin karşılanmasını sağlıyor.

 

Bakü All Star’ın amacı hakkında Bulutistan All Star Orta Asya, Azerbaycan ve Gürcistan Ülke Müdürü Samir Nuriyev; “Amacımız, müşteri ihtiyaçlarını öngörmek ve tespit etmek. Bulutistan’ı yerel pazarda yüksek teknoloji ve inovatif lider olarak konumlandırıp uçtan uca çözümler sunmaktır. Gelişmiş teknolojileri ve müşterilerimizi derinlemesine analiz eden anlayışımızı kullanarak, başarıyı artıracak ve uzun vadeli iş ortaklıkları geliştirecek özel çözümler sunmayı hedefliyoruz. Temel hedefimiz, bölgede güçlü bir dijital dönüşüm ekosistemi kurmaktır” dedi.

 

Orta Asya ve Azerbaycan önceliklerimiz arasında yer alıyor

Projenin Bulutistan için önemi ile ilgili Nuriyev, “İş ortaklarımızı yerel pazara dahil ederek, müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini etkin bir şekilde karşılıyoruz. Bu iş birliği yaklaşımı, topluluğun özel taleplerine yanıt veren özelleştirilmiş çözümler ve hizmetler sunmamızı sağlıyor. Bu da daha yüksek memnuniyet ve güçlü ilişkiler anlamına gelmektedir” dedi. Bu projenin Bulutistan’ın küresel büyüme stratejisi için önemli olduğunun altını çizen Nuriyev şu bilgileri verdi: “Önümüzdeki beş yıl içinde, gelişmekte olan pazarların doğal kaynak yatakları gibi etmenler sayesinde küresel ortalamanın iki katı ekonomik büyüme göstermesi bekleniyor. Bu nedenle Orta Asya ve Azerbaycan, yatırım yapma ve güçlü iş birlikleri kurma açısından önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu bölgelere odaklanarak önemli fırsatlara ulaşabileceğimize ve karşılıklı büyümeyi destekleyebileceğimize inanıyoruz.”

 

 

 

Murtazalar: Bakü All Star’a iş ortaklarımız kısa sürede çok büyük ilgi gösterdi

Bakü All Star projesini farklı bölgelere de entegre etmeyi hedeflediklerini söyleyen Bulutistan Orta Asya İş Geliştirme Müdürü Erdeniz Murtazalar, “Azerbaycan, bu stratejiyi uygulayan ilk ülke. Bu başarıyı Orta Asya geneline de yaymayı hedefliyoruz. Yerel iş ortaklıklarımızı ve özelleştirilmiş çözümlerimizi kullanarak, bölgedeki müşterilerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamayı ve kendimizi güvenilir bir danışman ve teknoloji sağlayıcısı olarak konumlandırmayı planlıyoruz” dedi.

Bulutistan’ın seçkin iş ortaklarıyla birlikte, yerel müşteriler için güvenilir bir danışman ve çözüm sağlayıcı konumuna geldiğini ifade eden Murtazalar, “İş birliği yaklaşımımız, topluluğun ihtiyaçlarına yanıt veren özelleştirilmiş teknolojiler ve öngörüler sunmamızı sağlıyor. Böylece olağanüstü değer ve destek sunuyoruz” ifadesini kullandı. Rakamsal açıdan All Star’ı değerlendiren Murtazalar, “Grubu henüz başlattık ancak 2025 yılına kadar hızlı bir büyüme bekliyoruz. İş ortaklarımıza ilk duyuruyu yaptıktan kısa bir süre sonra ekosisteme 25’in üzerinde ortağı hızla entegre ettik. Pazar payımızı gün geçtikçe artırıyoruz” dedi. Yerel temsilcilik sayesinde müşterilere daha iyi teknik destek sunabildiklerini, onların ihtiyaçlarına hızlı yanıt verebildiklerini ve zorlukları anlayabildiklerini belirten Murtazalar, “Bu yakınlık, müşteri memnuniyetini artırmanın yanı sıra iş ortaklarımız için daha fazla değer yaratıyor, daha güçlü ilişkiler ve iş birliği sağlıyor. Sonuç olarak, karşılıklı başarıyı artıracak özelleştirilmiş çözümler sunmamıza olanak tanıyor” ifadesini kullandı.

Devamını Oku

Xpoda ile kodsuz yazılım yüzde 50 avantaj sağlıyor, maliyetleri düşürüp inovasyonu artırıyor

Xpoda ile kodsuz yazılım yüzde 50 avantaj sağlıyor, maliyetleri düşürüp inovasyonu artırıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dijitalleşme sürecinde yazılıma ayrılan kaynaklar, şirketlerin sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmalarında kritik bir rol oynuyor. Kodsuz yazılımın yetenekleri, dijital dönüşümün olmazsa olmazı yazılımda tasarruf fırsatları sunarken, şirketlerin hem maliyetlerini azaltmalarına hem de inovasyona yönelmelerine yardımcı oluyor. Türkiye’nin ilk ve en büyük No Code Platformu Xpoda, “Az Kod, Çok İş” anlayışıyla uzun ve karmaşık yazılım süreçlerini kolaylaştırıyor, yazılımcı odaklı engelleri ortadan kaldırıyor, kodsuz yazılımlar ile hızlı ve düşük maliyetli çözümler üretiyor. Xpoda CEO’su Şenol Balo, “Kod yazmayarak 20 kata kadar daha hızlı proje geliştirilmesini mümkün kılarak, yüzde 50 maliyet avantajı sağlıyoruz” dedi. Şenol Balo ayrıca No Code teknolojisinin artılarını 10 maddede özetledi.

 

Son yıllarda dijitalleşme, işletmelerin operasyonel verimliliklerini artırmaları ve rekabet avantajı elde etmelerindeki en önemli parametrelerden biri haline geldi. Şirketler, yazılım çözümlerine ayırdıkları kaynakları artırarak bu süreçteki yerlerini güçlendirmeyi hedefliyor. Yapılan araştırmalara göre, büyük şirketler yazılım yatırımlarına bütçelerinin %10-15’ini ayırıyor. KOBİ’lerde bu oran %5-10 seviyesinde.

 

Kodlarken vakit kaybediyor, yazılım hedefimizin gerisinde kalıyoruz

Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD)’nin Yazılım Sektörü Ekosistem Raporu’na göre; Türkiye yazılım sektörünün pazar gelirinin, yıl sonunda 637 milyon dolara ulaşması öngörülüyor. Sektörün 2024 ile 2028 yılları arasında yıllık büyüme oranının yüzde 9,89 olması, 2028 yılında 929 milyon dolarlık bir pazar hacmine ulaşılması bekleniyor. Türkiye’nin yazılımda büyümesi için ve günceli yakalaması gerektiğini belirten Xpoda CEO’su Şenol Balo, “Daha hızlı ve verimli yazılım projeleri geliştirmesi için No Code & Low Code teknolojilerine yüzümüzü daha fazla dönmemiz gerekiyor. Kodlarken vakit kaybediyor, dünyanın gerisinde katılıyoruz” dedi.

 

“Yazılım maliyetleri, kurumların dijital dönüşüm süreçlerini ertelemelerine sebep oluyor”

“Şirketlerin dijital dönüşümünde en büyük payı yazılım alıyor” diyen Şenol Balo “Hem yazılım geliştiricilerin azlığı hem de kod yazarak geliştirme sürelerinin uzunluğu ile ortaya çıkan yüksek maliyetler, kurumların dijital dönüşüm süreçlerini ertelemelerine sebep oluyor. No-Code & Low-Code bilen bir yazılımcının 1 ay gibi kısa bir sürede 20 kat daha hızlı uygulama geliştirebildiğini düşünürsek, dijital dönüşümün tek çözümünün No-Code & Low-Code platformlar olduğunu söyleyebiliriz. Hız ve verimlilik maliyet tasarrufunu sağlıyor” dedi.

 

 

 

Yazılım geliştirme süreçlerinde kodsuz yazılımlar 20 kat daha hızlı

Türkiye’nin ilk ve en büyük No Code Platformu Xpoda, “Az Kod, Çok İş” anlayışıyla uzun ve karmaşık yazılım süreçlerini kolaylaştırırken, hızlı ve düşük maliyetli çözümler üretiyor. Şirketlerin dijital dönüşümde yazılım süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla global hedefler doğrultusunda çalıştıklarını aktaran Xpoda CEO’su Şenol Balo, neden şirketler No Code & Low Code teknolojini tercih etmeli 10 maddede özetledi:

 

 

 

No Code & Low Code Patformda Yazılım Geliştirmenin 10 Artısı

  1. Özel yazılım gibi projeler uzun sürmez, kod yazılmadığı için 20 kat daha hızlı yazılım geliştirilir.
  2. Şirketlere özel olduğu için paket yazılımların aksine, şirketlere tam uyumludur, verimlidir.
  3. Çalışan sayısı ve sektör fark etmez, her yapının kullanımı için uygundur.
  4. İnsan kaynağı sorununu kaldırıp, hızlı geliştirme yapıldığı için yüksek maliyet avantajı sağlar.
  5. Alınan kısa süreli eğitimin ardından nitelikli yazılımcı gerekmeden de şirketler kendi ekipleri ile kurumsal iş uygulamaları projelerini geliştirebilirler.
  6. Her değişiklik talebi için uzun süreler beklenmez, sürükle bırak ile kolay yapılır, canlıya çok hızlı tek tuşla alınır, bu esnek yapısı ile şirketin gelişimine uygun yazılım hep güncel ve aktif olur.
  7. Mevcut sistemlerle sorunsuz entegrasyon yapılabilir.
  8. Mobil uygulamalara hızlı geçiş sağlar.
  9. Bulut tabanlı yapısı ile her yerden yazılımlara erişilebilir.
  10. Raporlama yetenekleri ile verilerinize her an her yerden ulaşabilir, raporlama araçları sayesinde karmaşık veri setlerinden anlamlı raporlar tasarlama imkanına sahip olunur.

 

Xpodium, yazılıma erişimi daha da hızlandıracak

Yazılımla ilgili maliyetleri minimize ederek verimlilik sağlamayı amaçlayan Xpoda, Türkiye’de bir ilk olan “Hazır No Code Uygulamaları” mağazası Xpodium’u da yakın zamanda duyurdu.  Yazılıma erişimi daha da kolaylaştırmayı hedefleyen Xpodium’da, Xpoda iş ortakları tarafından geliştirilen kurumsal iş uygulamaları, bir havuzda toplanarak şirketlerin ihtiyaçlarına göre kullanıma sunuluyor. Bir paket yazılım gibi satışa sunulan yazılımlar, iş ortakları tarafından şirketlerin taleplerine göre özelleştirilebiliyor.

Devamını Oku